Eşinden boşandıktan sonra içindeki duyguları daha fazla bastıramayan eyalet avukatı Paul, bir gece gay bara gider. Burada dans ederek şarkı söyleyen Rudy ile tanışır. Rudy'nin fuhuş yaparak geçinen komşusu tutuklanınca, down sendromlu oğlu Marco'ya birkaç günlüğüne Rudy bakar. Başlarda acıma duygusu ile gelişen olay, sonrasında kuvvetli bir bağa dönüşür ve Rudy, Marco'yu sosyal hizmetlere vermek istemez. Rudy ve Paul'un tek gecelik ilişkileri, Rudy'nin Marco'yu evlatlık edinme süreci ve Paul'un ona bu konuda yardım etmek istemesiyle birlikte ayrı bir boyut kazanır. Fakat 1970'li yılların ön yargılı toplumu ve yargı sistemine karşı savaş açan Paul ve Rudy'yi sıkıntılı bir süreç beklemektedir.